ANKARA TİCARET ODASI’NDAN ‘CUMHURİYET’İN 100. YILINDA SİGORTACILIK PANELİ’

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, sigortacılık sektörünün ekonomik büyüme ve toplumsal refahı koruma ve sürdürme açısından önemine değinerek, “Türkiye ekonomisinin teminatı sigorta sektörüdür” dedi.

Ankara Ticaret Odası’ndan ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Sigortacılık Paneli’

“Cumhuriyet’in 100. Yılında Sigortacılık Paneli” ATO’nun 67 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi organizasyonu ile AnkaraTicaret Odası ev sahipliğinde gerçekleşti.

Panelin açılışında ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, 27. Dönem AK Parti Sivas Milletvekili Semiha Ekinci, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Danışmanı Uluç İçöz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut ve ATO Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Bülent Yük konuşma yaptı.

ATO Meclis Salonu’nda düzenlenen programın açılışında konuşan ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayarak başladığı konuşmasında, bu yılın aynı zamanda Ankara’nın Başkent oluşunun ve Ankara Ticaret Odası’nın kuruluşunun da 100. yılı olduğunu söyledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin, kahramanlık destanı yazarak ulaştığı zaferin en büyük armağanının Cumhuriyet olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin gelişmiş, bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke durumuna gelmesinin; bilimde, teknolojide, ekonomide, sanatta ilerlemesinin Cumhuriyet sayesinde olduğunu kaydetti. Yılmaz,  “Türkiye’nin, Türk Milleti’nin gelecek yüz yıllarının teminatı nasıl ki Cumhuriyet ise Türkiye ekonomisinin teminatı da sigorta sektörüdür. Cumhuriyetimizin devamı da ancak ekonomik cephede kazanacağımız başarılarımızla mümkündür” dedi.

Ekonomik kazanımları koruyarak sürdürülebilir kılmak sigorta ile mümkün

Ekonomik büyümeyi ve toplumsal refahı sağlamak açısından fabrikalar, tesisler kurmanın, teknolojiler geliştirmenin, ARGE çalışmaları yapmanın tek başına yeterli olmadığını ifade eden Yılmaz, “Tüm bunları yapmak kadar, sürdürülebilirliğini sağlamak da önemli. Kurulan tesislerin, işletmelerin, binaların, makine-teçhizatın, bilgi, birikim, kültür ve deneyimin korunması ve geleceğe aktarılması ancak güçlü bir sigorta sektörünün varlığıyla mümkün” dedi.

Sigorta, dünyanın emniyet subabı

Doğal afetlerin ve diğer olumsuz olayların etkilerini en aza indirmenin, karşılaşılabilecek risklerden korunmanın yolunun sigorta olduğunu belirten Yılmaz, “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi, sigorta sektörünün önemini bir kez daha acı da olsa gözler önüne serdi. Pandeminin, savaşların yaşandığı, iklim değişikliğinin, doğal afetlerin arttığı dünyada, sigortacılık sektörü ekonomilerin adeta emniyet subabı durumunda. Güçlü sigorta sektörü, güçlü ekonominin kaldıracı, rekabet gücünü artırmanın anahtarıdır” dedi.

Yerli ve milli sigorta şirketleriyle sektörü geliştirmeliyiz

Sigortacılığın ilk örneklerinin dünyadaki geçmişinin çok eskilere dayandığını kaydeden Yılmaz, Türkiye’de ise sigorta sektörünün 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayarak Cumhuriyet ile birlikte gelişme sürecine girdiğini söyledi. Sigortacılık ile ilgili konuların, 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde de ele alınan konular arasında olduğunu ifade eden Yılmaz, “Dünyada yaşanan değişim ve dönüşüme, teknolojideki ilerlemeye, dijitalleşmeye bağlı olarak sektör ülkemizde her geçen gün gelişme gösteriyor. Sigorta sektörü, dünyada trilyonlarca dolar büyüklüğe sahip bir pazar. Gelişmiş ülke olma yolunda en önemli parametrelerden biri. Sektörün yerli ve milli sigorta şirketleri eliyle büyüyerek, gelişerek dünya pazarlarında yer almasını; üretimin, ticaretin, sağlığın, refahın, ferahın garantisi olmasını çok önemsiyoruz. Sigorta sektörünün olmadığı yerde ekonomi ve ticaretin büyümesinden söz edilemeyeceğini biliyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyıllarının sigortası sizlersiniz” dedi.

Sigortacılık sektörü, ekonomilerin koruyucu kalkanı

ATO 67 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Bülent Yük de yaptığı konuşmada, Türkiye’de şubeleriyle birlikte yaklaşık 20 bin civarı acente ve broker olduğunu söyleyerek, 250 bin kişiye istihdam sağlayan sigortacılık sektörünün, ekonomilerin koruyucu kalkanı olduğunu dile getirdi.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda sigortacılığın meslek tanımının yeniden yapılması gerektiğini belirten Yük, sektörde istihdam edilen bireylerin lisans eğitimini tamamladıktan sonra, zorunlu staj yaparak, ardından sınava tabi tutulmasının, hizmet kalitesini artırmak açısından faydalı olacağına değindi.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Finansal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haşim Özüdoğru da panel öncesi yaptığı konuşmada üniversitedeki lisans ve yüksek lisans programları hakkında bilgi verdi.

Program açılış konuşmalarının ardından, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ömer Çağlar Yılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Atilla Oksay, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Danışmanı Uluç İçöz ve Uluslararası Sigortacılık ve Finans Dergisi Editörü Fuat Çamlıbel’in konuşmacı olduğu panel ve soru-cevap kısmı ile devam etti.

Programa ATO Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Özyolu, ATO’nun 67 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Serdar Çankaya, Komite Başkan Yardımcısı Evrim Çiftçi, Komite Meclis Üyesi Hüseyin Bayraktar, Komite Üyeleri Emin Haktanıyan, Mustafa Erkaya, Zafer Kartal, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Finansal Bilimler Fakültesi öğrencileri ile sektör temsilcileri katıldı.

 

BHA

 

BELEDİYELER

SAĞLIK