DEPREMİN ARDINDAN 53 BEBEĞİN 45’İ DNA EŞLEŞMESİ NETİCESİNDE YUVALARINA DÖNDÜ

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş Gönül Elçileri Programına Katıldı Depremin ardından refakatsiz bebeklerin, Cumhurbaşkanlığı uçağıyla Ankara ve İstanbul’a getirildi, Tedavisi tamamlanan 0-1 yaş aralığındaki 53 bebeğimizin 45’i DNA eşleşmesi neticesinde, yuvalarına döndüler. Bir bebeğimiz evlat edinildi, iki bebeğimiz koruyucu aile yanında şefkatle sarmalandı. İzleyen dönemde başkente nakledilen evlatlarımızla birlikte 25 bebeğimiz, halen Ankara Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğünde koruyucu ailelerini bekliyor. Emine Erdoğan “Türkiye Yüzyılı’nda kalpleri yeşertecek ‘Gönül Elçileri’ projemize yeni bir soluk getirerek, dayanışma geleneğimizi daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Depremin ardından 53 Bebeğin 45’i DNA Eşleşmesi Neticesinde Yuvalarına Döndü

Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri programında vali eşleri ve koruyucu ailelerle bir araya geldi.

Programda konuşan Emine Erdoğan, “Asırlarca merhametle mayalanmış bir medeniyetin varisleri olarak, 2012’de başlattığımız ‘Gönül Elçileri’ hareketini, elbirliğiyle geleceğe taşımak için bir aradayız” dedi.

Türkiye’nin dalları bütün dünyaya uzanan dayanışma geleneğine dikkati çeken Emine Erdoğan, hayırseverliğin, zamanını ve emeğini hayır işlerine adamanın önemini vurguladı.

Çocukların ve yaşlıların gönlüne girmenin, hayat yolculuğunda varılabilecek en yüce makam olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, 11 yıl önce, “Gönül Elçileri” hareketini başlattıklarını, kadınların güçlenmesi, yaşlıların kaliteli ömür sürmesi, engelli bireylerin hayallerine ulaşmasının önündeki engelleri bertaraf etmek için projeler geliştirdiklerini anımsattı.

“Koruyucu Ailelik Konusunda Önyargı Bariyerlerini Aşarak, Büyük Yol Katettik”

“Özellikle koruyucu ailelik konusunda önyargı bariyerlerini aşarak, büyük yol katettik” diyen Emine Erdoğan, bu konuda yapılan çalışmalarla kamuoyunda önemli bir farkındalık oluştuğunu anlattı.

Tüm vali eşlerinin, “Gönül Elçileri” unvanıyla yaptıkları yüz yüze görüşmeler ve teşviklerle koruyucu aile başvurularında dikkat çekici artışlara ulaştıklarını belirten Emine Erdoğan, mevzuatın yeniden yapılandırılmasıyla, “akraba ve yakın çevre”, “süreli”, “geçici” ve “uzmanlaşmış koruyucu aile modeli” olmak üzere 4 farklı model oluşturulduğunu aktardı.

Emine Erdoğan, 2002’de 500 koruyucu aile yanında 515 çocuk barınırken, bugün, 1051’i özel gereksinimleri olan 9 bin 335 çocuğu, 7 bin 817 koruyucu aileye emanet etmenin huzurunu yaşadıklarını söyledi.

“Devletimiz, Koruyucu Ailelere Önemli Ölçüde Destek Vermeye Devam Etmektedir”

Koruyucu aile olmak isteyenlerin maddi kaygılar nedeniyle gönüllü olmaktan çekindiğine işaret eden Emine Erdoğan, “Bir kez daha hatırlatmak isterim, koruyucu ailelerden yegane beklentimiz, sevgi ve saygı tohumlarının yüreklere ekildiği dönemde yavrularımıza huzurlu bir yuva sunmalarıdır. Devletimiz, koruyucu ailelere, çocuklarımızın temel ihtiyaçlarının görülmesinde önemli ölçüde destek vermeye devam etmektedir. Yavrularımıza kol kanat geren ailelerimize verilen çok yönlü destek, engelli evlatlarımız için yüzde 50 oranında artırılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Sosyal güvencesi bulunmayan koruyucu ailelerde bir kişinin sosyal güvenlik priminin devlet tarafından karşılandığını da anımsatan Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Son 21 yılda sosyal yardımları 4 katına ulaştıran devletimiz, kendisine emanet edilen çocuklarımıza da ömür boyu sahip çıkmaya devam edecek güçte ve kararlılıktadır. Türkiye Yüzyılı’nda kalpleri yeşertecek ‘Gönül Elçileri’ projemize yeni bir soluk getirerek, dayanışma geleneğimizi daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla vali eşlerimizin, yavrularımızın yararı başta olmak üzere her alanda gönüllü faaliyetlere ivme kazandırmalarını çok ama çok önemsiyorum.”

Emine Erdoğan, 2021’de 30 Mart’ı “Koruyucu Aile Günü” ilan ettiklerine değinerek, “Evlatlarımızdan asıl beklentimiz, mutlu ve huzurlu bireyler, kendileriyle barışık, vatanlarını seven insanlar olarak hayata atılmalarıdır. En büyük başarının, anlamlı bir hayat yaşamak olduğunu düşünüyorum. Sizlerin şahsınızda, ‘Gönül Elçilerimize ve emeği geçenlere, evlatlarımızın sıcak yuvalara yerleştirilmesi sürecindeki katkıları için bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“53 Bebeğimizin 45’i DNA Eşleşmesi Neticesinde Yuvalarına Döndü”

Emine Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde asrın felaketinin “asrın dayanışma hareketi”ne dönüştüğünü belirterek, “Milletçe el ele verdiğimizde, birbirimizin derdine şifa aradığımızda, her güçlüğün üstesinden gelebileceğimizi, bir kez daha gördük” dedi.

Depremin ardından refakatsiz bebeklerin, Cumhurbaşkanlığı uçağıyla Ankara ve İstanbul’a getirildiğini, gelen çocukları hastanede ziyaret ederek, bakım süreçlerini bizzat takip ettiğini anlatan Emine Erdoğan, “Tedavisi tamamlanan 0-1 yaş aralığındaki 53 bebeğimizin 45’i DNA eşleşmesi neticesinde, yuvalarına döndüler. Bir bebeğimiz evlat edinildi, iki bebeğimiz koruyucu aile yanında şefkatle sarmalandı. İzleyen dönemde başkente nakledilen evlatlarımızla birlikte 25 bebeğimiz, halen Ankara Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğünde koruyucu ailelerini bekliyorlar” ifadelerini kullandı.

Yeni katılan Gönül Elçileri’nin afetzede çocukları ziyaret edip, koruyucu ailelerle buluşturarak faaliyetlerine başlayabileceklerini belirten Emine Erdoğan, “Her birinizin, hayata geçireceğiniz çalışmalarla, projeyi daha ileriye taşıyacağınıza inanıyor ve hayırseverliğinizi şimdiden tebrik ediyorum. Valilerimizin görev yerlerini, gönüllü çalışmalarınız için büyük potansiyel içeren bir alan olarak görmenizi temenni ediyorum” diye konuştu.

Başkalarının iyiliğine adanmış bir ömrün, insanın kendisine verebileceği en büyük armağan olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde afet bölgesinden 11 vali eşinin katılımıyla “Hatay Çocuk Evleri Siteleri”nin temelinin atılmasını planladıklarını dile getirdi.

Emine Erdoğan, birçok kurum gibi afet bölgesindeki çalışmalarını halen özveriyle sürdüren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere Gönül Elçileri projesine emek veren herkese şükranlarını sundu.

“Geleceğe Yönelik Her Umudun Başlangıcının Kaynağını Çocuklardır”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Emine Erdoğan’ın “Merhametle sarmalanan çocuklar, sorumluluk alan, bağlanmaktan korkmayan mutluluk pınarlarına dönüşürler” sözünü hatırlatarak, geleceğe yönelik her umudun başlangıcının da kaynağının da çocuklar olduğunu belirtti.

Her bir çocuğa dokunulurken aslında geleceğe dokunulduğunu dile getiren Bakan Göktaş, çocuklara sağlıklı ve güvenilir bir aile ortamı hazırlamanın görevleri olduğunu söyledi.

Ailenin, çocukların bakım ve gelişiminin doğal ve ideal ortamı olduğunu ifade eden Bakan Göktaş, “Çocukların ailelerinin gözetiminde ve sosyal çevrelerinden kopmadan büyümeleri önemli. Biz de çocuklarımıza yönelik politikalarımızda aile bütünlüğü, çocuklarımızın kendi sosyal çevrelerinde büyümelerini destekleyici hizmetleri önceliyoruz” diye konuştu.

Çocukların, aileleri yanında desteklenmesine ilişkin en önemli hizmetlerden birinin bakanlıkça hayata geçirilen Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti olduğunu vurgulayan Göktaş, çocukları, aileleri yanında ekonomik ve psikososyal yönden destekleyerek sosyal çevrelerinde kalmalarını sağladıklarını belirtti.

Bazı durumlarda, her şeye rağmen aile yanında desteğin mümkün olmadığını dile getiren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuğun öz ailesinin koşulları düzelene kadar başka bir şekilde koruma ve bakımını gerçekleştirmek gerekiyor. Bu durumlarda kurumsal bakım yanında Koruyucu Aile Hizmetimiz devreye giriyor. Koruyucu aile hizmetinin yaygınlaşması 19 Aralık 2012’de başlayan ve Saygıdeğer Hanımefendi’nin özel ihtimam gösterdiği Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi’yle hız kazandı. Gönül elçilerimizin katkılarıyla da bugün itibarıyla 8 bine yakın koruyucu aile yanında 9 binden fazla çocuğumuzun olduğunu bildirmek isterim. Koruyucu ailelerimiz çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu güven, aidiyet, sevgi ve fedakarlığı büyük bir yüce gönüllülükle onlara sunuyorlar.

Koruyucu aile hizmetimize yönelik farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Bu değerli hizmet modelini geliştirmek ve yaygınlaştırmak çok önemli. Bu anlamda 25 Eylül’de hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye’de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi’ adlı projemizin yeni bir bakış açısı sunacağına inanıyoruz. Projeyle koruyucu aile hizmetinin kurumsal kapasitesini artırmayı, yeni modeller geliştirmeyi ve bu hizmeti yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.”

“Milletimizin Gönül Dünyasına Çok Uygun Bir Model Olduğunu Düşünüyoruz”

Anadolu’da çocukların kimsesiz kalmayacağını, zora düşen ailenin çocuğuna akrabasının, komşusunun, mahallesinin adeta bir ev olduğunu vurgulayan Göktaş, “Zorda kalana el uzatmak bizim geleneklerimizde var. Bu bakışla Koruyucu Aile Hizmeti’mizin, milletimizin gönül dünyasına çok uygun, çok değerli bir model olduğunu düşünüyoruz. Yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası koruyucu aile başvurularında çok büyük bir artışa şahit olduk” dedi.

Koruyucu Aile Hizmet modelinin çok güzel yansımalarını aldıklarını aktaran Göktaş, gençlerin büyüdükçe üniversitede lisans bölümlerine yerleştiklerini, koruyucu ailede yetişen çocukların akademik başarılarına da şahit olduklarını söyledi.

2008’den beri koruyucu aile hizmetinden yararlanan bir gencin bu yıl tıp fakültesinden mezun olduğunu bildiren Göktaş, “Pırıl pırıl bir doktor olacağına canı gönülden inandığımız bu gencimizle şimdiden gurur duyuyor, mutlu oluyoruz” dedi.

Koruyucu ailelerin şefkati ve özverisinin özel gereksinimli ve engelli çocukların iyileşme süreçlerine de katkı sağladığını belirten Göktaş, “İstanbul’da yaşayan bir koruyucu annemiz, yürekten bağlandığı yabancı uyruklu, engelli bir bebeğe sevgiyle sarıldı ve adeta onun umudu oldu. Uzun bir süreç boyunca bu özel çocuğun tedavi yolculuğuna eşlik etti. Sonunda bebeğin ilk adımlarını atabilecek seviyeye gelmesini sağladı. O bebeğin ilk adımları, sevginin nasıl mucizelere kapı araladığını gösteriyor” diye konuştu.

Türkiye’de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi projesini çok önemsediklerini vurgulayan Göktaş, projenin önemli bir tarafının da 81 ilin valisinin eşlerinin “gönül elçisi” olarak katkı vermeleri olduğunu belirtti.

Valilerin eşlerinin bulundukları illerde farkındalık yarattığını, birer öncü olarak destek verdiklerini, bu desteğin gün geçtikçe artarak devam edeceğine inandıklarını dile getiren Göktaş, “Tüm illerimizde valilerimizin eşlerinin hayatlarına dokunabileceği, yaşamlarını değiştirebileceği çok sayıda çocuğumuz mevcut. Haftanın bir günü çocuk evlerine yapılan bir saatlik ziyaretin, onlara anlatılan öykünün ne kadar güçlü değişiklikleri ortaya çıkardığına her gün şahit oluyoruz. Gelin çocuklarımızla daha fazla vakit geçirelim, onların başarılı birer yetişkin olduğu günleri hep beraber görelim” şeklinde konuştu.

“Bazı çocuklar anne babalarının kalbinden doğar” sloganının, koruyucu aile modelini çok güzel anlattığını söyleyen Göktaş, projeye destekleri dolayısıyla Emine Erdoğan’a teşekkür etti.

Koruyucu ailelik yapan İstanbul Koruyucu Aile Derneği Başkanı Neşe Gökalp ise programda oğluyla yaşadığı deneyimleri anlattı.

Koruma Altındaki Çocukların Eserleri Sergilendi

Emine Erdoğan, program öncesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Sergisi’ni gezdi.

Gönül Elçileri projesine ilişkin tanıtım filminin de gösterildiği programda, sanatçı Ayla Çelik de mini bir konser verdi.

BHA

BELEDİYELER

SAĞLIK