BALTALİMANI ATIK SU ARITMA TESİSİ AÇILDI.

Sarıyer Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi törenle hizmete açıldı.  Yeni yılda 150 günde 150 proje kapsamında hizmete açılan Türkiye'nin en büyük arıtma tesislerinden biri olan  Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından hizmete açıldı. 

Baltalimanı Atık Su Arıtma Tesisi Açıldı.

Açılış törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcıları Onursal Adıgüzel, Seyit Torun CHP Milletvekili Gökan Zeybek, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık,Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Küçükçekmece Belediye Başkanı Belediye Başkanı Kemal Çebi, İstanbul Büyükşehir Belediye eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen, partililer ve vatandaşlar katıldı.

Açılış da kürsüye gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu; "Örneğin biz '150 günde 150 proje' diyerek canla, başla icraat yapıyoruz. Ama rakibimiz özenli bir çalışmayla '150 günde, 150 soruşturma' hedefiyle hareket ediyor" ifadelerini kullandı. 

İmamoğlu tesisin hizmete açılış töreninde şu açıklamayı yaptı; " Sizlerle bu güzel anı yaşamak benim için büyük bir mutluluk, gurur. Çünkü yeni bir yılın ilk gününde bir aradayız. Geçen sene de yeni yılın ilk günü bir açılış yapmıştık. Bu yıl da yapıyoruz. ve bu yılın çok özel bir tarafı var. Cumhuriyetimizin 100. yılı. dolayısıyla yıla nasıl başlamışsak öyle gideriz anlayışıyla her zamanki gibi en üst performansla yılımıza çalışarak başlamanın, yaptığımız güzel bir işin açılışını milletimizle paylaşmanın haklı gururunu yaşıyoruz yol arkadaşlarımla.

Elbette ki 100. yılın, yani 100 yaşına girdiğimiz bu anlamlı günün herkese yıl itibariyle sağlık, mutluluk, huzur, başarı getirmesini diliyorum. Vatandaşın değerinin bilindiği, emeğinin hakkını alabildiği adaletli bir ülkede nice nice nice yıllara ulaşmamızı diliyorum. Geçtiğimiz yıl çok bereketli bir yıl geçti aslında. İstanbul Büyükşehir Belediyedi adına. Özellikle son dönemdeki finalini yapmaya doğru gittiğimiz 150 günde 150 projeyle özetlediğimiz hizmet maratonu içerisinde, İstanbul'umuzun dört bir yanına hizmetler taşıdık. Çok farklı sorunlara çözümler ürettik. Çok farklı ihtiyaçları arkadaşlarımla birlikte karşılamanın gururunu yaşadık. 

Bizden önce bu konuda hiç fark edilmemiş ya da hiç önemsenmemiş alanlarda çok yoğun işler ürettik. Çocuklarımıza kreş üretmeye devam ediyoruz. Hiç verilmemişken artık 75 bin gence, üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Hiç yokken, sıfır öğrenci ağırlayabilecek kapasitesi varken şu an 3 bin seneye 5 bini aşan yatak kapasitesine sahip oluyoruz. Dolayısıyla bütün bu hiç ellenmemiş ya da hiç ilgilenilmemiş hususlara önem vermenin aslında arkasında yatan bir gerçeklik var. İnsanını dert eden ve insanına çözüm üreten anlayış. Örneğin hemen yanı başımızdaki Baltalimanı'nı Yaşam Vadisi şeklinde, ilk etabı 100 bin metrekare olan olağanüstü bir yeşil alanı, boğazdan başlayarak içe doğru devam edecek bir biçimde İstanbullulara kazandırıyoruz. Aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdinde son yıllarda vadiler çok kullanıldı ama nasıl? Ne yazık ki inşaat alanına dönüştürerek, ranta dönüştürerek. Ama biz pencereden bakmadık ve yaşam vadilerini İstanbulluların nefes alacakları, nefes koridorlarına dönüştürmenin yoğun çabası içerisindeyiz. Aslında burada hayatı güzelleştirip, kolaylaştırıyoruz.

Şunu ifade edeyim; hiçbir işe rant ve çıkar amaçlı yaklaşmıyoruz. Halkın parasını, halk için harcarken, araya başka ellerin girmesine asla ve asla izin vermiyoruz. Bizim bütçemiz tabiri caizse el değmeden, hijyenik koşullarda hazırlanıp kullanılıyor. Bütçe, yöneticiye emanet edilen paradır. Vatandaşımızın helal parasıdır. Söz konusu emanet olunca, işte biz orada tam orada kişiydi, aileydi, dernekti, vakıftı, siyasi partiydi tanımayız. Halkın emanetine gözümüzün nuru gibi bakarız. Bu sebeple diyoruz ki, 'Bizim bütçemiz çok daha bereketlidir.' 4 yılda neredeyse kendi dönemlerinin tamamında üretilmiş işlerle yarışacak düzeyde iş üretmemizin telaşı sardı bugünün karşımızdaki İstanbul'un muhalefeti. Türkiye'nin bugünkü iktidarı olsa da yakın zamanda Türkiye'nin ana muhalefeti bile olamayacak siyasi partisine.

Onun için zamana karşı yarışıyoruz. Her gün yeni bir icraat ve yeni bir çözüm üretiyoruz. Biz, zamana karşı yarışıyoruz ama nedense bizimle sürekli başka türlü rekabet eden bir rakibimiz var. Fakat bu rekabet öyle kurallara uygun değil. Mertçe, centilmence bir rekabet değil. Oyunun kurallarını sürekli değiştiren bir rekabet. Kazanmak için her türlü kötülüğü yapmaktan geri durmayacak bir anlayış. Her türlü hukuksuzluğu yapmaya hazır bir rakibimiz var bizim. Örneğin biz '150 günde 150 proje' diyerek canla, başla icraat yapıyoruz. Ama rakibimiz özenli bir çalışmayla '150 günde, 150 soruşturma' hedefiyle hareket ediyor.

Yaptıkları soruşturmalara bakışları 'Biri tutmazsa acaba öbüründe tutturabilir miyiz?' İşi gücü bıraktılar, aleyhimize inceleme, soruşturma, dava gibi bir sürü şey imal ediyorlar. Ama halk dilinde bildiğimiz gibi tam bir merdiven altı imalat onu söyleyeyim. Ankara'da, bir yerlerde henüz yerini tespit edemediğimiz, çünkü ruhsatlı değil. 'İmamoğlu'na soruşturma imalathanesi' kurdular. ve böyle bir mekanlarında harıl harıl çalışıyorlar. Dediğim gibi imar mevzuatına aykırı bir yapı olduğunun farkındayız. Çünkü yerini henüz tespit edemedik. Seri üretime geçtiklerini de görüyorum. Açıkçası artık neyi dava ediyorlar, neyi soruşturuyorlar açıkçası ben ve arkadaşlarım artık takip edemiyoruz. Hızlarına yetişemiyoruz.

Son olarak, Fatih Sultan Mehmet Han'ın portresini İstanbul'a, Türkiye'ye kazandırdık diye bir soruşturma daha başlattılar. Allah akıl fikir versin. Kaldı ki daha önce valiliğe yapılan şikayet üzerine, valiliğin yaptığı araştırmada akılcı bir yaklaşımla, 'Böyle bir soruşturma mı olur' deyip 'soruşturmaya gerek yoktur' kararı almalarına rağmen bu akıl dışı, merdiven altı, 'İmamoğlu'nun soruşturma imalathanesi'nin baş sorumlusu, başmüfettişin başında olduğu bir soruşturmayla, bir portreyi soruşturma sürecini başlatma becerisini ortaya koydular. Yani Fatih Sultan Mehmet'in kim olduğuna baksalar aslında böyle girişimleri yapmazlar. Toprakları değil, gönülleri fethetmeye yönelik bir prensibe sahip olan Fatih Sultan Mehmet, çok özel bir padişahtı. Biraz ondan ders alsalar, feyz alsalar bugün bu yaptıkları işleri yapmazlardı.

Eğer İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni fethetmeye niyetiniz var ise önce İstanbul halkının gönlünü fethedeceksiniz, gönlünü. Ama İstanbullunun gönlünü fethedecek ne güçleri var ne cesaretleri var ne de yetenekleri var onu söyleyeyim. Açtığınız her soruşturma ile sadece 16 milyon İstanbullunun değil, 85 milyon milletimizin gönlünden fersah fersah uzaklaşıyorsunuz. Açıkçası yaptığınız her türlü kasti faul, şike girişimi, anlamsız baskılar, belden aşağı saldırılar, 85 milyon insanımızın gönlünden sizi uzaklaştır. Uyarıyorum, kendinize gelin, aklınızı başınıza alın, milletle inatlaşmayı mutlaka bırakın. 

150 günde 150 soruşturma açanlar, ne yapsalar yapsınlar icraatımızın hızına yetişemeyecekler sizlere söz veriyorum. İSKİ Balta Limanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, bu 150 günde hayata geçirdiğimiz 188. proje. Bugün Sarıyer Belediyemizin sınırlarındayız yarın Şişli ve Beşiktaş belediyelerimizin sınırlarında, Kabataş-Mecidiyeköy- Mahmutbey metro hattının, Fulya-Yıldız kısmını, Mecidiyeköy'den Fulya'ya ve Yıldız'a erişecek olan kısmını hep birlikte açacağız. Şimdiden halkımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun.

6 Ocak'ta 150 günde 150 projenin en önemli duraklarından birisi olacak olan Dudullu-Bostancı metro hattımızı, yaklaşık 15 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine hep birlikte açacağız. ve orada Türkiye'mizin bu yıl ne kadar güzel işler yapacağının başlangıcı olacak olan hissini vereceği inşallah başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere 6'lı masanın bütün liderlerini de davet edeceğimiz bir buluşmayı hep birlikte İstanbul'da başaracağız. Hemen arkasından yeni projelerimizle de yolumuza devam ediyoruz. Göreceksiniz daha önce şubat, mart diyordum ama ben arkadaşlarımla oturduk konuştuk. Dedim ki 'hazır bunların başı dönmeye başladı, gelin bunların aklını başından alalım' dedim. ve biz hemen Dudullu-Bostancı metro hattımızdan sonra içinde İSKİ de var, İETT'de var, başka kuruluşlarımız da var, yeni temel atmalarla, yeni açılışlarla sadece seçime kadar, seçime değince onların aklı karışır, yerel seçim değil, önümüzdeki genel seçime kadar hangi tarihe kadar koyarsanız koyun, 150 tane daha proje İstanbul'un hizmetine açacağız göreceksiniz. Biz, işimizle anılacağız, iş yapacağız. Siz kötülüklerinizle, davalarınızla, soruşturmalarınızla anılacaksınız.

Şunu ifade edeyim, devlette devamlılık, devlette, insanların insana hizmet ettiği ama insanların bağlı olduğu siyasi partiye ya da bir anlayışa kulluk ettiği değil, insana ve insanlığa hizmet ettiği, insana ayırt etmeksizin hizmet etme anlayışına sahip olduğu, devletin yöneticilerinin her ne olursa olsun ama bugüne, ama yarına az önce başkanımızın ifade ettiği gibi sürdürülebilirlik kavramıyla hizmet ettiği bir süreci, o devlet insanı ahlakını tekrar güçlü bir biçimde daha da vizyoner bir şekilde ortaya koymanın gayreti içerisindeyiz. Örneğin bu proje ilk etapta burada o yılların önemli teknolojisi olarak 90 yılında temeli atıldı, yani çok kıymetli başkanımız sayın Nurettin Sözen döneminde atıldı. Ama 97 yılında açıldı. Dolayısıyla biz de başlanmış bir projeyi devraldık. Evet, 2 senede yüzde 20'sini bitirmişlerdi. Biz aldık. Yaklaşık üç senede, üç buçuk senede yüzde 80'ini de yaparak hem de bütün zorluklara rağmen, tarife zorluklarınan tutun da birçok zorluğa rağmen, kredi borçlanma gibi birçok imkandan geri tutulmamıza rağmen, devletimizin bu tür tesislere imkan sunduğu kurumlarından bir kuruş bile alamamasına rağmen bitirip teslim etmenin gururunu yaşıyoruz.

Peki biz ne yapacağız? Dönüp yapılan işlere, hizmetlere teşekkür edeceğiz. Şu iddiayı mı yapacağız? 'Ya aslında biliyor musunuz İstanbul'da hiç arıtma tesisi yoktu' derdi bugünkü Türkiye'yi anlatan akıl. Hani diyor ya Erzurum'da havalimanı yoktu bilmem nerede şu yoktu bu yoktu, buzdolabı yok' falan. Hani o akıl gibi. ya bu memleket 200 senedir Cumhuriyet mücadelesi veriyor, 200 senedir. Yani özgürlük, demokrasi mücadelesi veriyor. 1923'te o başarıyı elde etti şimdi onu geliştirmekle sorumluyuz. Devamlılık esastır. O bakımdan bugün geçmişe dönük bütün arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. İstanbul Boğazı'na 70 bin ton çamur akışına son veren bir süreç bu. Peki onların 2 yılda yüzde 20 başarabildikleri, bizim 3 buçuk yılda yüzde 80'i yakalayabildiğimiz başarı nereden geliyor? İsrafı ortadan kaldırdık, tasarrufu önceledik, akılcı işler yaptık.

Aynı bölgeye hizmet eden, burası ve temelini atıp daha da büyüteceğimiz, daha da güncelleyeceğimiz Yenikapı Atık Arıtma Tesisimiz sayesinde ihtiyaç olmadığına karar verdiğimiz Silahtarağa'ya başlasaydık bugün burası da bitmezdi. ve yanlış bir iş yapmış olurduk. Peki Silahtarağa'da ne yaptık? Haliç kıyısında gidin görün orayı da gezdireceğiz sizlere sevgili başkanlarım, değerli dostlar 250 bin metrekarelik arıtma tesisi kuracakları yerde biblo gibi dünya güzeli bir park alanını bitirdik. Yeşil alanı bitirdik. Dolayısıyla İstanbul'a genel ve bütüncül bakışın, devamlılığın ve sürdürülebilirliğin esas olduğu bir anlayışla, aklın ve bilimin rehber olduğu bir anlayışla hareket ediyoruz. Bugün Sarıyer'deyiz, biz ilk defa tanıştık' dedi. Ayrımcılık olmadığını bütün İstanbul'a gösteriyoruz. Hangi ilçede olursa olsun, az önce Silahtarağa'dan bahsettim. Örneğin oradaki iki Ak Partili belediye başkanı da 'Bunun burada olması yanlıştır' diye bana odalarında söylediler. Sonra çıkıp milletin huzurunda söyleyemediler ama olsun. Yani ben onların sözünü dinledim. Peki iyi mi yaptım, iyi yaptım. 

Onlara da hizmet ettik ettik. 39 ilçeye hizmet ettik. Sarıyer'deyiz. Cendere'de çok güzel bir sanat alanını hizmete açtık. Yani bugün her yerindeyiz diyebilirim Sarıyer'in. Baltalimanı'ndaki yeşil alanda 300 bin metrekarelik Büyüklere Fidanlığının dönüşüm hikayesini başlattık. Aşiyan fünikülerini bitirdik. İstanbul'un her yerinde olduğu gibi Sarıyer'de de muazzam altyapı çalışmaları yaptık. Özellikle İSKİ vasıtasıyla ve bunun gibi birçok daha çalışmamız sürüyor. Tapu sorunlarını çözdük, kaç yıllık sorun. Kent ormanını açtık. Bir milyon metrekarelik Atatürk Kent Ormanı. ya hazır buraya geldim deyip şuradan beş dakika gidin lütfen görün. Biraz yürüyüş yapın. Stresiniz geçecek. Güzel bir kentte yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Kentsel dönüşüme önem veriyoruz. Hemen yanı başında Karanfilköy'de yıkımlara başladık. Pınar Mahallesi'nde, Hisarüstü Mahallesi'nde işin sonucuna geldik. Yakında insanlarımızı mutlu etmenin gururunu yaşayacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında özgürlük, eşitlik, adalet, ideallerini eksiksiz hayata geçirmek için çalışacağız. Cumhuriyeti, demokrasiyle daha çok refahla taçlandırmak için çok çalışacağız. Zor günlerden geçiyoruz işimiz kolay değil. Ama vakti gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz değerli arkadaşlar. Hiçbir güç. Gücünü, halkın vicdanından alıyorsa o değişim, milletin azim ve kararının sonucuysa hiç kimse o değişimin önünde duramaz. Geçenlerde vatandaşımızın arasına girdiğimde evet üzgünler, evet alınganlık gösterdiler, kırıldılar, adaletsizlik konusunda çok üzgünler ama hem dualarını hem de desteklerini hem de umutlarını en yüksekte tutuyorlar. Onun için göreceksiniz hem bu değişim olacak hem de bu haysiyet mücadelesini hep birlikte kazanacağız.

Bazı kelimeleri önümüzdeki dönemimizde hiç unutmayın. İsraftan uzak bir memleket ve devlet, tasarrufu yapan bir memleket, bereketi bol bütçesi olan bir memleket, haysiyet mücadelelerine gerek kalmayan, hak, hukuk adaletin önde durduğu bir memleket, Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandığı bir memleket, Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giden bir memleket. Hep birlikte çok umutluyuz, çok cesaretliyiz. İnanıyorum ki 1923 çok güzeldi ama 2023 göreceksiniz çok ama çok daha güzel olacak."

Türkiye'nin en büyük Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi olması hedeflendi

Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin Haziran 2019 yılında % 21 fiziki ilerleme oranıyla alınan fakat ön arıtma hizmeti veren mevcut tesise ek olarak inşaası biten teknojik yatırımın, Türkiye'nin en büyük arıtma tesislerinden birisi olması hedeflendi. 

Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane Sarıyer ve Şişli ilçelerinde hizmet verecek olan proje, günde 600 bin metreküp atık suyu biyolojik arıtacak. Her yıl, İstanbul Boğazı'na akan 70 bin ton çamur arıtılacak. Arıtma tesisinin devreye girmesiyle, İstanbul'daki biyolojik ve ileri biyolojik arıtma seviyesi yüzde 58'e ulaşacak.

Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisin 6 çürütme tankı, Türkiye'de ilk defa uygulanan 42 metre yüksekliğinde ve 25 metre çapında yumurta kesitli betonarme olarak inşa edildi. Çürütme tankları ile tesiste günde 44 bin Nm3 biyogaz üretilecek. Üretilecek biyogazdan elde edilen elektrik ile tesisin toplam enerji ihtiyacının yüzde 60'ı karşılanacak. Baltalimanı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, 150 günde 150 proje kapsamında 1.9 milyar lira harcanarak tamamlandi. 

BELEDİYELER

SAĞLIK